Başkan Polat, "Sezai Karakoç" Sempozyumundaki Bildirileri Kitap Haline Getireceğiz"

TAKİP ET

Yeşilyurt Belediye Başkanı Polat, iki gün boyunca oldukça verimli geçen 'Diriliş Dünya Görüşü ve Sezai Karakoç ' Sempozyumu bitiminde yayınlanan bildirileri kitap haline getireceklerini söyledi.

Yeşilyurt Belediyesi, İnönü Üniversitesi ve Atatürk Kültür Merkezinin ortaklaşa düzenledikleri “Diriliş Dünya Görüşü Sezai Karakoç “Sempozyumunun tüm oturumlarını takip eden AK Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, Sezai Karakoç gibi önemli bir dava adamıyla ilgili geniş kapsamlı bir sempozyum düzenlenmesini takdirle karşıladığını belirterek, Yeşilyurt Belediye Başkanını Hacı Uğur Polat’a teşekkür etti.

MİLLETVEKİLİ YAŞAR, “MALATYA’NIN DÜŞÜNSEL VE KÜLTÜREL GELİŞİMİNE BÜYÜK KATKI SAĞLAYAN SEMPOZYUMU TENEFFÜS ETTİK”

İki gün boyunca sekiz oturum halinde düzenlenen ve kendi alanlarında üst düzey bilgi ve birikime sahip fikir adamlarının katılımıyla dolu dolu geçen “Diriliş Dünya Görüşü Sezai Karakoç “Sempozyumunun Malatya’da yapılmasının çok büyük anlam taşıdığına dikkat çeken Milletvekili Nurettin Yaşar ”Sempozuyum Malatya açısından anlamlı olduğunu düşünüyorum, ilimizde yapılıyor olması bile Malatya’ya katkıdır. Sezai Karakoç ülkemizin kültür yapılanmasında önemli rol oynayan, temel aktörlerden, çok değerli bir düşünür, şair ve sanatçıdır. En önemli özelliği de yerli kodlardan hareket etmesi, zihin yapısının yazılımının pek dejenerasyona uğramaması, belki 100-150 yıl yaşadığımız o bozulma parantezinin içine girmemesi, güncelden fazla etkilenmeden böyle tarihin ana damarından sürekliliğini temsil eden düşüncel alt yapısı zihin coğrafyasından olmasından kaynaklanıyor. Malatya’da bunun gündeme gelmesi ve anlaşılması, okunması ve izlenmesi bu açıdan önemlidir” dedi.

MİLLETVEKİLİ YAŞAR, “BEŞERİ SERMAYEMİZİN KALİTESİ YÜKSELİRSE, ŞEHRİMİZ VE ÜLKEMİZDE DOĞAL OLARAK GELİŞİR”

Yaşar, “Malatya’nın böyle bir düşünsel bir gelişime ihtiyacı var, belki son 30 yıldır Malatya’da gözlemlediğimiz bir çoraklaşma var, zihinsel ve düşünsel anlamda bir gerileme var, bunu kırmak için bu negatif durumu pozitife çevirmek için böyle bir atmosferin oluşumunu tetiklemek için bu tür sempozyum ve çalışmalar önemli ve devamında fayda olacaktır. Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat’ı tebrik ediyorum. Bu sempozyumların devamlılığının olması lazım. Önemli olan bu şehirde zihin ve düşünsel faaliyetin sürekli hareket halinde olması, bu tür çalışmalara vasat ve zemin oluşturması önemli, bunlar bire bir sayısal olarak gözlenebilir şeyler değil, ama bu enerji yok olmaz mutlaka bir şeye dönüşür. Üniversitedeki Öğretim görevlilerimiz, öğrencilerimiz, gençlerimiz, çocuklarımız, bu ortamdan muhakkak etkilenirler beraberinde gelişmeleri getirir. Fiziksel ve alt gelişmeler şehrin peyzajı ve güzelleşmesi tabiî ki önemli ama bu imkânlardan yararlanan kaliteli bir insan profili ortaya çıkartmazsak gelişmiş bir kültür alt yapısı ortaya koymazsak bu yaptığımız şeylerin hepsi bi müddet sonra heba olur. Önemli olan insan malzemesi ve insan kalitesidir. Beşeri sermayemizin kalitesi yükselirse şehrimiz ve ülkemizde doğal olarak gelişir, maddi bir gelişimden öte insani bir gelişmeyle birlikte çok güzel bir şehir elde ederiz. Saygıyı, kültürü, medeniyeti, insanlığı, geleneği birbiriyle harmanlayıp böyle bir atmosfer oluşturabiliriz, bunda da özellikle Sezai Karakoç ismi çok önemlidir, zamanla belki daha iyi anlayabileceğiz. Sezai Karakoç’u anlama süreci içindeyiz, bu sürece katkımız olursa bundan mutluluk duyarız” dedi.

MİLLETVEKİLİ YAŞAR,”ÖNEMLİ OLAN ZİHNİN YERLİ, ÜRETİMİN DÜŞÜNSEL OLMASIDIR”

Milletvekili Yaşar, “Zihin kodları düzelmiş, yerlileşmiş, kendi fabrika ayarlarına dönmüş bir toplum hızla kendi kendisini geliştirir” diyerek açıklamasına şu sözlerle son verdi: “Türkiye’de siyasette, sosyolojide birbiri içinde evriliyor. Birden bire olacak değil, 100-150 yıldır belli bir dayatmayla yapay bir kültür için zorlanmışız. Yeni yeni herkes kendi toprağına ve zeminine dönüyor burada Sezai Karakoç’ta, Necip Fazıl’da, Nazım Hikmet’te, diğer kesimlerden hangi görüşte olursa olsun önemli olan zeminin, zihnin yerli olması, üretimin düşünsel olması ve bu alanda faaliyetin icra edilmesi. Bunlar olduğu zaman kendi mecrası içersinde bir yol bulur, yeter ki düşüncemizin, var oluşumuzun toprakla temasının kesilmemesi, bu doğal yapıya uyumlu, dengeli, orantılı bir gelişimi sürdürülmesidir. Bu olduktan sonra hangi görüşten, hangi yaklaşımdan, hangi çevreden olursa olsun Türkiyeli, yerli ve milli bir kültürün (etnik bir kültürden bahsetmiyorum) yaygınlaşması ve kök salmasıdır. Bu ülkenin siyasetini, teknolojisini, gelişimini, hatta savunma sanayisini ve askeri yapılanmasını etkiler. Zihin kodları düzelmiş, yerlileşmiş, kendi fabrika ayarlarına dönmüş bir toplum hızla kendi kendisini geliştirir. Zihin kodları başka yerlerden ayarlı insanlar olmaktansa kendi doğal zemininde gelişen bir kültürel ve zihin alt yapısı bu ülkenin ana sermayesidir. Bu sermayeyi güçlendirmek lazım, verilecek hiçbir emek ve masraf heba olmaz, amacımızın bu olması gerekir” dedi.