İyi Partili Seymen'e Tepki

TAKİP ET

İYİ Parti'den ayrılan Malatyalı İşadamı Reşat Erdoğan, bu kez İYİ Parti Hukuk ve Seçim İşleri Başkanı Hasan Seymen'in yazısını sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, Seymen'in 'Biz Türk değiliz. Biz Kürt değiliz. BİZ ÇERKES'iz' ifadelerini eleştirerek, 'Çerkezleri bu tür ithamlarla ayrıştırmak nifakçılığın ve bölücülüğün bizatihi tanımıdır' dedi.

Malatyalı İşadamı Reşat Erdoğan, ‘İlgili ilgisiz, sorumlu sorumsuz, vicdanlı vicdansız herkese ve her kesime’ başlığı adı altında yaptığı açıklamada, “İYİ Parti Hukuk ve Seçim İşleri Başkanı Hasan Seymen’in yayınlanan bir yazısında "Ana dilimizin anaokulu ve kreşlerden başlamak üzere devlet eliyle öğretilmesi, Özgün yerleşim yeri isimlerimizin iadesi, Özgün aile adlarımızın soyadı olarak kullanılmasına izin verilmeli “ ve "Biz Türk değiliz. Biz Kürt değiliz. BİZ ÇERKES’iz." dedi. Aslını inkar eden anlayışın tecelli ettiği umumi vaziyete, tarihin ibret penceresinden bakarak şahit olduğumuz bu açıklama; en ileri düzeyde, tarihin sahte kahramanları ve dalkavuklar gecesini de aşan bir hastalıklı fikir telakisi ve hatta bir ihanet izdüşümüdür.  Coğrafi farklılığın kültürel çeşitliliğe evrildiği ve coğrafyanın bir kader olduğu anlayışının bir kenara itilerek, küresel emperyalizmin bölgesel aktörlüğüne soyunan bu zevat ve uzantılarının gizli ajandaları yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır. Türk milliyetçiliğinden! Ernast Renan gibi bir oryantalistin fikir savunuculuğuna düşenlerin tahlilini Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk İsimli eserinde görmekteyiz. Paşa özetle: "Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!" İşte bu gün Türk Milletini yönetme niyetinde olan bu güruhun son basın açıklamaları bizleri bunların; kanlarındaki ve vicdanlarındaki öze bakmayı artık zaruri bir vaziyete taşımıştır.  Kuvvetli bir milli şuur yoksunluğu, küçük tutarsız parti çıkarları asimilasyon ithamlarını ortaya çıkarmıştır. Asimilasyon ithamları Türk Milletinin son yüz yılda karşılaştığı ve aşması gereken ortak bir sorundur. Her türlü devlet imkanından çok rahat bir şekilde faydalanan Çerkezleri bu tür ithamlarla ayrıştırmak nifakçılığın ve bölücülüğün bizatihi tanımıdır” ifadelerini kullanarak, açıklamasını ‘Ne Mutlu Türk’üm diyene’ ifadeleri ile tamamladı.