Kadına yönelik şiddeti ve baskıyı neden aşamıyoruz? Nerede yanlış yapıyoruz? Bu soruyu her gün sormalıyız kendimize. Şiddeti yenebileceğimiz, yok edebileceğimiz yegâne unsur; sevgi, saygı ve hoşgörüdür. Bu duyguların ilk kaynağı ise ailedir. Ailemizden alacağımız sıcacık güven, sevgi ve saygı duyguları, topluma yansıtacağımız yüzümüzü oluşturur. Eğitim, çağdaş bir bakış açısı, sağlam adalet ve demokrasi bilinci ise sevgi ve saygı ikliminin daha da güçlenmesine zemin oluşturacaktır. Sevgi, saygı, hoşgörü ve empati sahibi, çözüm odaklı ve iletişimden yana, moral ve motivasyon bakımında yeterli düzeye sahip kişilerin şiddete başvurması çok düşük bir ihtimaldir. Şiddete karşı mücadelede öncelikli görevimiz; mutlu insana ve mutlu topluma yatırım yapmak olmalıdır.
Alınacak daha güçlü tedbirlerle bugüne kadar yüreğimizi yakan, içimizi sızlatan kadın cinayetleri başta olmak üzere; çocuklarımıza, doğaya ve tüm canlılara yönelik şiddet vakalarının son bulmasını yürekten diliyorum.
Kadına yönelik şiddeti; sevgi, saygı ve hoşgörümüzün yanı sıra omuz omuza mücadelemiz ile mutlaka yeneceğiz, buna yürekten inanıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle; 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününün kadınlara karşı şiddetin son bulmasına vesile olmasını temenni ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: