Deprem bölgesinde süren yeniden imar çalışmalarıyla birlikte binlerce hafriyat kamyonunun trafikte yer alması, bölgede kazaların artmasına neden oldu. Malatya’da son dönemde yaşanan peş peşe kamyon kazalarında onlarca araç hurdaya dönerken 5 kişi yaralanmış, iş yerlerinde büyük çaplı maddi zarar oluşmuştu.
Kazalar kamuoyuna çoğunlukla “freni patlayan kamyon” şeklinde servis edilse de uzmanlar bu söylemin gerçeği yansıtmadığını belirtiyor. Ağır araç tamircisi Murat Dilmen’e göre kazaların temel nedeni fren değil, kontrolsüz hız, tonaj fazlalığı ve şoför yetersizliği.
Dilmen, Paşaköşkü Mahallesi’nde 15 aracın pert olduğu kazayı değerlendirerek şunları söyledi:
“Fren boşalma diye bir şey yok. O araç frenden dolayı çekiciye bile alınamadı. Bu araçlar havalı frenlidir, hava bitince sistem kendini kilitler. Sorun fren değil, şoför. Araç yukarıdan hızla salınıyor, otomatik vitesten manuele alıp rampa aşağı hızla bırakıyor. 110 km hızla kavşağı geçersen pazar yerinde duramazsın. Bu tamamen şoför hatası.”
Ehliyet sistemine de tepki gösteren Dilmen, ağır vasıta şoförlerinin yeterli eğitim almadan trafiğe çıktığını vurgulayarak, “22 yaşında askerden gelen kişi yarım otobüste iki tur atıp ehliyet alıyor. Psikoteknik alıyor, SCR alıyor, ertesi gün 40 tonluk kamyona biniyor. İlk seferinde 15 arabayı biçiyor. Sonra ‘fren patladı’ deniliyor.”
20 yılı aşkın süredir hafriyat şoförlüğü yapan Engin Bağcı da kazaların bakımsızlıktan değil, sürücü hatalarından kaynaklandığını belirterek, “Aynı rampadan 40-45 tonla defalarca indim. 30 km hızla insen hiçbir şey olmaz. Bakımlarımı aksatmam, önce canım sonra malım. Şirketler de araçlara bakımsız demeyelim, sorun bilinçsiz kullanım” ifadelerine yer verdi.
Sanayideki diğer tamirci ustaları da aynı görüşte birleşerek, kazaların önüne geçilmesi için sürücü eğitimlerinin artırılması ve tonaj denetimlerinin sıkılaştırılmasının çözüm olacağını ifade ediyorlar.
MHA
Yorumlar
Kalan Karakter: