Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “MYK ve MDK Toplantısı” sonrası ekonomide yaşanan gelişmelere dikkat çekti. Bahçeli, basın toplantisinda şu ifadeleri kullandı; “Türkiye ekonomisinin malum bazı yapısal zaaf ve açmazları varsa da, bunlar dövizdeki tırmanışın bahanesi değildir, olamayacaktır.
Tehdit saçan gelişmeler karşısında, devlet milletiyle kenetlenmiş, milli duruş iç ve dış komploya karşı direnç ve dik duruş göstermiş, göstermeye de devam edecektir.
Ekonomik darbecilere, canlı döviz bombalarına, faiz, rant ve çıkar lobilerine sonu cefada olsa, sefada olsa eyvallah etmeyiz, etmeyeceğiz.
Biz döviz kuruyla kurulmadık, bu yolla da devrilmeyeceğiz.
Finans oligarşisinin çürük azı dişlerini teker teker söker sahiplerinin avucuna bırakmayı da hamd olsun biliriz.
Türkiye’yi küstahça hizaya getirmek için tertip içine girenler; Irak ve Suriye’nin kuzeyinde, Libya’da, Karabağ’da, Mavi Vatan’da ve terörle mücadelede elde edilen kazanımlardan taviz vermemizi dayatıp tarihin gerisine düşmemizi gözlemektedir.
Buna sessiz ve seyirci kalmamız hayatın ve fikriyatımızın doğasına tamamıyla aykırıdır.
Biz milletimizin yanındayız, devletimizin arkasındayız.
Döviz piyasasındaki olağan dışı istikrarsızlıklar üzerinden Türkiye’yi düşürmeyi projelendiren köksüz bir siyaset anlayışı maalesef gemi azıya almıştır.
Kur, faiz, fiyatlar genel düzeyindeki dengesizlikleri ülkemize karşı silah gibi kullanan sorumsuz ve şuursuz muhalefet partileri, bir kaşık suda fırtına koparmak suretiyle siyasi ikbal arayışına kilitlenerek tarihi bir hatanın içine sürüklenmişlerdir.
KOVİD-19 salgını küresel ekonominin dengesini, küresel ticaretin işleyişini, makroekonomik parametrelerin istikrarını, ülkelerarası ilişkilerin insicamını ciddi ölçülerde sarsmış, hatta sakatlamıştır.
Türkiye bu türbülanstan en az hasarla çıkmayı başarmış bir ülke olarak sivrilmiş, öne çıkmıştır.
Bu hakikati inkar etmek eğer cahillik değilse kesinlikle art niyetliliktir”
Tehdit saçan gelişmeler karşısında, devlet milletiyle kenetlenmiş, milli duruş iç ve dış komploya karşı direnç ve dik duruş göstermiş, göstermeye de devam edecektir.
Ekonomik darbecilere, canlı döviz bombalarına, faiz, rant ve çıkar lobilerine sonu cefada olsa, sefada olsa eyvallah etmeyiz, etmeyeceğiz.
Biz döviz kuruyla kurulmadık, bu yolla da devrilmeyeceğiz.
Finans oligarşisinin çürük azı dişlerini teker teker söker sahiplerinin avucuna bırakmayı da hamd olsun biliriz.
Türkiye’yi küstahça hizaya getirmek için tertip içine girenler; Irak ve Suriye’nin kuzeyinde, Libya’da, Karabağ’da, Mavi Vatan’da ve terörle mücadelede elde edilen kazanımlardan taviz vermemizi dayatıp tarihin gerisine düşmemizi gözlemektedir.
Buna sessiz ve seyirci kalmamız hayatın ve fikriyatımızın doğasına tamamıyla aykırıdır.
Biz milletimizin yanındayız, devletimizin arkasındayız.
Döviz piyasasındaki olağan dışı istikrarsızlıklar üzerinden Türkiye’yi düşürmeyi projelendiren köksüz bir siyaset anlayışı maalesef gemi azıya almıştır.
Kur, faiz, fiyatlar genel düzeyindeki dengesizlikleri ülkemize karşı silah gibi kullanan sorumsuz ve şuursuz muhalefet partileri, bir kaşık suda fırtına koparmak suretiyle siyasi ikbal arayışına kilitlenerek tarihi bir hatanın içine sürüklenmişlerdir.
KOVİD-19 salgını küresel ekonominin dengesini, küresel ticaretin işleyişini, makroekonomik parametrelerin istikrarını, ülkelerarası ilişkilerin insicamını ciddi ölçülerde sarsmış, hatta sakatlamıştır.
Türkiye bu türbülanstan en az hasarla çıkmayı başarmış bir ülke olarak sivrilmiş, öne çıkmıştır.
Bu hakikati inkar etmek eğer cahillik değilse kesinlikle art niyetliliktir”