Üzüntümü biraz hafifleteyim diye biraz araştırayım dedim. Haberlerde, “Almanya'da Abdullah Öcalan posteri önünde verdiği konserdeki konuşması nedeniyle "Yasadışı terör örgütüne yardım ve yataklık" suçundan yargılanan şarkıcı Ahmet Kaya, üç yıl dokuz ay ağır hapis cezasına mahkum oldu” ifadesini görünce bir hayli üzüntüm arttı. Ölüm yıldönümünde saygıyla, rahmetle anılan Ahmet Kaya, "Yasadışı terör örgütüne yardım ve yataklık" suçundan 3 yıl dokuz ay ağır hapis cezasına mahkum olmuş ve millet olarak biz de bu şahsı rahmet ve saygı ile anıyoruz. Ben anmıyorum. Terör örgütü Abdullah Öcalan’ın posteri önünde konser veren, "Yasadışı terör örgütüne yardım ve yataklık" suçundan hüküm giyen bir kişiye ne sanatçı derim, ne de rahmet ve saygı ile anarım. Saygı ve rahmet ile ananlara da ülkeme ve milletime sevdalı biri olarak, sevgi dolu gözlerle bakamam. Kimse bana Ahmet Kaya’yı musum ve mağdur bir sanatçı olarak anlatamaz. Sanatçı, söylediği eserlerle milletini bir ve bütün yapmak ve milletin sesi olmak için mücadele eden kişidir. Oysa Ahmet Kaya, terör örgütünün sesi olduğu için hüküm giymiştir. Söylediği şarkılar, türküler sizleri aldatmasın, sesi güzel olabilir, sesi güzel diye terör örgütünün sesi olduğu gerçiğini hafızalarda silimez. Şunu anlamaktan zorlanıyorum. Nasıl olur da terör örgütünün sesi olan ve "yasadışı terör örgütüne yardım ve yataklık" suçundan hüküm giyen birini bu millet saygı ve rahmetle anar. Ahmet Kaya ile aynı ruhu taşıyanlara sözüm yok, onlar birbirinin yoldaşları. Beni üzen, fikri, zikri aynı olmayanların rahmet ve saygı ile anmasıdır.
Malatya şehri adına da çok üzgünüm. Aslen Adıyamanlı olan Ahmet Kaya’yı Adıyaman ili sahiplenmezken Malatya’nın sahiplenmesi beni bir hayli üzmektedir. Hatta, Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan müzede yer alması, bir Malatyalı olarak beni gerçekten üzmesidir. Ben Ahmet Kaya’nın o müzeden kaldırılmasından yanayım. Madem Malatyalı sanatçılara sahip çıkacaktınız, müzede sanatçılara yer verecektiniz Bülent Ersoy’a neden sahip çıkmıyorsunuz? Malatyalı sanatçılar arasında bile ismine yer vermiyorsunuz. Mesele cinsiyet meselesi mi? Mesele bu ise, ben "Yasadışı terör örgütüne yardım ve yataklık" suçundan hüküm giymiş birinin o müzede yeri olmaktan ziyade Bülent Ersoy’un olmasını tercih ederdim. Bülent Ersoy en azında bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne kast edecek, hiçbir girişimde bulunmamıştır. Sahiplenecekseniz Bülent Ersoy’u sahiplenin. Malatyalı sanatçılar listesine Bülent Ersoy’un da adını yazın.
Burda sizlerle paylaşmak istediğim asıl mesele sahipleneceğimiz kişilerin kimler olduğu, bu millete, bu ülkeye nasıl bir katkıları olduğudur. Ahmet Kaya, bu ülkeyi, bu milleti sevseydi, birlik ve beraberlikten yana olsaydı, terör örgütünden uzak bir sanatçı olsaydı ben de saygı ve rahmet ile anardım. Ama bu kimliği ile kişiliği ile ben Ahmet Kaya’yı rahmet ve saygı ile anmıyorum, anmayacağım da…
Yorumlar
Kalan Karakter: