Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Bugün hem başta şehit anneleri ve kendi annem başta olmak üzere tüm kadınların, Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak yazıma başlamak istiyorum.
Kadın denilince insan olanın aklına, bir anne, bir anne adayı, bir merhamet abidesi gelir. İnsanlıktan nasibini almamışlar kadını, bir köle, bir cinsel obje olarak görebilir, ancak kadın bu değildir. Peki, ne oldu da insanlıktan nasibini almamışların sayıları toplumda hergeçen gün arttı. Kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin temel sorunu aslında burada başlıyor ve bu soruya verilecek yanıtta yatıyor. Bu canileri kim mi yetiştiriyor? Yine erkek hegemonyası altında kadınlarımız. Demek ki anne olan her kadın, yetiştirdiği çocuklarına sevgi ve merhameti aşılasa, merhametli bireyler yetiştirebilse bu canilerin sayısı bu kadar artmayacak ve kadına şiddetin yanı sıra kadın cinayetleri bu kadar gündemimizde olmayacak.
Sorunun temeli, eğitimli bireyler yetiştirebilmekten geçiyor. Parçalanmış aileler, anne babasından ayrı yetişen çocuklar, şiddetle terbiye edilmiş çocuklar, sevgi ve şevkatten yoksun çocukluğu geçmiş yetişkin bireylerde ne bekleyebilirsiniz ki. Kadın önce kendine merhamet etmeli, sonra yetiştirdiği çocuğuna merhameti öğretmeli ki, yetişen nesil merhametli olsun.
Toplumun kadına yüklediği sorunlara değineceğim ama öncesinde kadınlar hataya nereden başlıyor? sorusunun yanıtını aramaktan da fayda görüyorum. Toplumun kadına yüklediği sorumluluklardan biri ve en önemlisi namus kavramıdır. Sanki erkeklerin öyle bir sorumluluğu yokmuşcasına, kadın yaparsa katli vacip, erkek yaparsa aman erkektir, yapar ve toplumda kadın kadar dışlanmaz. Önce toplumda bu algıyı, kadınların omuzlarındaki bu yükü kaldırmak gerekir.
Namus, Türk toplumu için önemlidir, değerlidir, kadın için ne ise, erkek için de odur. Kadınlarımız, daha gençliğinin baharında başlıyor hata yapmaya. Flört döneminde, toplumun omuzlarına yüklediği namus kavramı ile başlıyor hayatını kısıtlamaya. ‘Karşı cinsle görüşmeyeceksin, kimseyle konuşmayacaksın, kimseye bakmayacaksın, çalışıyorsa işten eve, evden işe, sosyal hayatın içinde olmayacaksın’ gibi örnekleri sıralayabiliriz.
İşte kadın burada kendi karakterini ortaya koymalı ve hayatına müdahaleyi kabul etmemelidir. İlginçtir, birçok kadın bu durumu kendine verilen bir değer olarak görüyor ve ilerleyen zamanlarda da karşısına hata olarak çıkıyor. Bir erkek, sevgilisine veya eşine bu kısıtlamaları yapıyorsa, açık açık ifade ediyorum kendisine güvenmiyordur.
Bir diğer nedeni ise, kendisinin karşı cinse bakış açısını yansıtıyordur. Bir kadın kendisini ve namusunu hiç kimseye ihtiyacı olmadar korumasını bilir. Maşallah toplumumuzda o kadar namus bekçisi var ki, namus kavramının ne olduğunu bilmeyecek kadar da cahiller bunlar. Ve kadın cinayetlerinin ve kadına şiddetin nedenini yine toplum olarak kendimizde aramalıyız.
Şimdi çok uzatmaya gerek yok. Erkeklere diyebileceğim, ‘Eşleriniz size Allah’ın birer emanetidir. Emanete gözünüz gibi bakın, onları sevin ve merhamet edin. Aile birliğinizi koruyun’
Kadınlara ise, ‘Ne olur yetiştirdiğiniz bireylere sevgi ve merhameti öğretin. Bu toplumun ilk eğitimcileri sizlersiniz, bu toplumu siz şekillendiriyorsunuz, sevgi ve merhamet temeli üzerine bireyler yetiştirmek sizin elinizde.
Kendiniz olun, sizi bir başkası yapmalarına asla müsaade etmeyin. Özgür kadın kavramına toplumun yüklediği anlamı yüklemeyin ve gerçek anlamına uygun yaşayın. Kadın cinayetlerinin ve kadına şiddetin konuşulmadığı nice 8 Mart’lara… Kalın salıcakla…
Ne Olur, Sevgi ve Merhametli Bireyler Yetiştirin
Yayınlanma :
08.03.2021 13:35
Güncelleme
: 08.03.2021 14:07
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yorumlar
Kalan Karakter: